بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَضْحَكَ وَأَبْكَىٰ ٤٣

Hakikat odur güldüren ağlatan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَمَاتَ وَأَحْيَا ٤٤

Hakikat odur öldüren, dirilten.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّهُۥ خَلَقَ ٱلزَّوْجَيْنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلْأُنثَىٰ ٤٥

Hakikat odur erkeği dişiyi iki eş yaratan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مِن نُّطْفَةٍ إِذَا تُمْنَىٰ ٤٦

Bir nutfeden ekildiği zaman.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّ عَلَيْهِ ٱلنَّشْأَةَ ٱلْأُخْرَىٰ ٤٧

Şüphesiz ona aiddir neşeti uhrâ da.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَغْنَىٰ وَأَقْنَىٰ ٤٨

Hakikat zengin eden, sermaye veren o.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّهُۥ هُوَ رَبُّ ٱلشِّعْرَىٰ ٤٩

Ve hakikat Şi'ranın Rabbi O.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّهُۥٓ أَهْلَكَ عَادًا ٱلْأُولَىٰ ٥٠

Ve filvaki O helâk etti evvelki Âdı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَثَمُودَاْ فَمَآ أَبْقَىٰ ٥١

Ve Semûdu da hiç bırakmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَوْمَ نُوحٍ مِّن قَبْلُۖ إِنَّهُمْ كَانُواْ هُمْ أَظْلَمَ وَأَطْغَىٰ ٥٢

Daha evvel de Nuh’un kavmini, çünkü bunlar pek zâlim, pek azgındılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلْمُؤْتَفِكَةَ أَهْوَىٰ ٥٣

Mü'tefikeyi de Haviyeye attı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu